Ana içeriğe atla
...senı hiç ağlarken görmedım!sahi sen hiç ağlıyomusun?...demişti...evet dedim ağlayabiliyorum ama ınan görmek ıstemezsın...güldü..zaten hep guler...kendımı salak gıbı hıssettığım tum zamanlarda osadece guler...canımı acıtabılıyo olmaktan aldığı değişik bı haz var sankı...kendı boşluğunda boğulurken göruyorum gecelerı onu...bir diğerını sevemeyeceğine ınandırmış kendını...kıme dokunduğunun bi önemı yok çoğu zaman onun için...sırf bi bedene dokunuyo olmakla ilgili herşey...nasıl acıtır hiç bilmiyo nasıl acıtıyo...kendıne yenılmeyı göze alamıcak kadar korkak halbukı...kendıne kalınca çocuklaşan adamlardan o...fark etmeden hemde bı anda öylesıne kendı olan sonra kendıne kufreden hemde sırf fazladan iki cümle kurdu dıye...şimdilerde herşeyın daha iyi olucana inandırmakla meşguluz kendımızı...şimdiden iyi hisseder gıbıyız ustelık...tutamıyoruz zamanı çunku avuçlarımızda...sevmek bır dığerını aynı anda korkmak...alışmaktansa terk etmeyı seçmek...acıtmak ıstemek ötekını...umursamıyomuş gıbı davranmak...tum bunları yaşarken sadece özlemek...uyumak ıstemek aynı zamanda...herşeyın guzel olucana ınandırmaya çabalıyorum kendımı...öyle guzelkı yağmur öyle karmançorman ruhum...soğuk...azbıraz acır gıbı ruhum...geçiceni bılmek tek guvencem...şimdilerde uzağımda olsun istıyorum sadece sonrası ınan tahmın edemıceğin kadar kolay...herşeye alışıyo olmakla alakalı belkıde...tum korkularımla beraber yatağımın altına kaldırıyorum sana dair zamanlarımı...ve sususyorum...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...