...önce gitmek istiyorum...sonrasında kalmak...gitmekle kalmak arasında karman çorman oluyo tüm zamanlarım...kurtaramıyoruz ruhumuzu bir diğerinden...herdefasında yeniden...gidemediğimiz tüm şehirlere adadım az önceki şarkıyı...içimdeki karmaşanın yüzüme yansıyan tarafından bi parçada sana ayırdım bu sabah sana uyandım...uğur böcekleri topladım bahçeden sonra kıyamadım saldım...yok bunu uydurdum...ama eğer yağmurlu olmasaydı hava ve tüm kötü niyetimle üşenmeyip çıkıp uğur böceği toplasaydım eğer inan dayanamaz salardım...kış geliyo ya nasıl heycanlıyız..ben ve tüm çocukluğum...çokca özlenen zamanlar varsa içinize batan her defasında...kapatıp gözlerinizi ...1...2...3...derin bi nefes...herşeyin geçebiliyo olması ne harika...
neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
Yorumlar