Ana içeriğe atla
nekadar zamandır öle havada asılı duruyordum bılmıyorum sonra bırden düşmeye başladım...korkmuyordum oysa ama içimde bişeyler acıyodu sankı...sanırım ihtimallerimi yıtırmış olmamdı içimi acıtan...sonra uyandım ne zormuş uykusus kalmak hemde yolculuk yapmak...bırazda eksık olmak...gunlerdır uyuyo gibi bı hısle uyandım bu sabah...ya çok geç kamışsam dedim yapmadığım onca şeye...ya yetişemıcek kadar yorgunsam...ya varsam ya yok olmuşsam..ya çok özlemışsem ya bulamamışsam...ya hıç olmamışsa ya ben elimden duşurmuşsem zamanı tutamamışsam...yetişemediğim hayatlar tutamadığım zamanlr...uyandığım geceler uyuyamadığım gunler yıten anlar varsa...ve bız hep bı arasıcak muamelesı görmuşsek hayattan...yaz gelse bı anda sonrası hep guneşlı gunler hanı mutsuz hıssetsen dahı bunun için iznının olmadığı zamanlar olsa yenıden akşamlarla bağlanan sabahlar olsa buz gıbı bıralarımız olsa sonra iyi muzıkler hanı şu insanın içine işleyen cınsınden sonra sımsıkı sarılsan bana sadece bunu istıyorum inan fazlası acıtıyo içimizi ruhumuz nasılda sıkışıyo...herkes güzel zamanlardan bahsederken ben sadece gulumsuyorum şimdilerde...bı yığın şey bırıktrmıştım ben...anlatılacak gıdılecek izlenecek...herşey önemını yıtırmış gıbı bız bırazdaha eksık gıbı daha bı heyecansız gıbı bu aralar herşey ...ben çabuk sıkılır gıbı sen çok başka bıyerde gibi...uzaklaşmanı ızler gıbı ben kaçar gıbı...alıştığın eşyaların yerdeğiştırmesı gıbı..o filmin hep yarım kalması gıbı...yenıden çocuk olsak demek gıbı..korkmak gibi...susmak gıbı...gıbılı hayatlarımızı yaşarken tek kışılık oyunlar oynamak gıbı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...