Ana içeriğe atla
...ve üç dediğimde atlıyoruz...1...2...sen şimdi bundanda korkarsın...korkma korkma şaka yaptım atlamıyoruz hiç biryerden...haha bırılerı gerçeklerı duymaktan korkarmış çokda iyi yüreklıymış hahhaa sonrasında kendi dünyasındakı polyanalardan futbol takımları kurarmış hıhıı...o adam kımı severmışde sölıyemezmış kım daha fazla mutsuz olmuşta savaşlar varmış kim kazanmış kim kaybetmış...dahil olmadığım hayatlara ait olduğum kanısınada nerden varıyosunuz şehirler terketmış olabılırım bikeredaha düşünmuşte hatta çekip gidebılırım bıle...kime ne...özel dediğin hayatlarımız çoktan başkalarına konu olmuşken ben sadece yazık oldu diyorum onca şeye...o inanmak istediğine inanırken ben sadece sana inanamıyorum şimdilerde ve ruhumu nasılda hafıfletmış olduğuna şaşıyorum beş harf iki hece...bitti...hahha ne tuhaf diymı tuhaf olmasıda bukadar kolay olmasıyla alakalı esasen...bitti ve geçebılıyor olmasıydı en önemlısı...bunun onunla ilgili olan yanı düşmüş olduğum bu salakça ruh halleri ki bunlarında geçebılıyor olması buyuk şans diymı...lakın bu salakça halin bır dığeri tarafından yaşatılması da ayrı bi mutsuzluk verici unsur hemde hiç gereği yokken şimdi geçmıştekı böluk pörçuk cümlelerini hatırlıyorumda ençok bırbırımızı kaybetmektenmı korkmuştuk napmıştık bız napıyorduk ben bunları sorarken sen her defasında herşeyın güzel olacağına dair tümceler serpiştiriyordun sağımıza solumuza...bunların tek nedenı sendin ve benım umuruma dahıl uğrayamıcak durumdaydın henuz...ötekıler umurumda bıle değilken hala kimin nasıl bı kurguyla vurgulayıp pembe dızı tadında izlediğiyle hiç ilgilenmıyorum...oysa kumdan kaleler yaptığımızn farkındaydık oysa enuzun o kanyağın tadı kalmıştı damağımda oysa o merdıvenlerden hiç beraber inmemelıydık oysa hiç masallara inanmamalıydık nekadar çok oysamız vardı oysa bız hiç olmamız gereken bı yerdeydık de sen bunları bana yaşatmamalıydın...herşey bırazdaha mutlu olmak adınaydı oysa...neyse...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...