Ana içeriğe atla
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bılmedığım bı yerde...zamanlarımızı böle geçiriyoruz ben yukledığım anlamları geri alabılmenın telaşındayım şimdilerde sen zaten hiç olmamış olmanı vurup duruyosun yuzume...şimdilerde herşey pekala olmaması gerektığı gibi...savaşmıyordum oysa ben hiç kimseyle sadece düşünmediğim zamanlar yaşıyordum bi sonrası olmaması gereken bı nevı mutlu zaman aralıkları yaratmıştık bırbırımıze...sahip olmadığımız zamanlar yüzünden tüm bu üzen yanlarımız...söliyemediklerimizmıydı gerçekten tum bu mutsuzluğa sebep...ah benım şu çock zamanlrım olmasa nasılda kolay olucak herşey...sen susucaksın ben gidicem sonrası hep bıldığın yetişkin sohbetlerı bize ait olanları... sırayla geçip atıcaz yuksek bı bınanın son katından yere çarpışlrını izleyip keyif alıcaz aynı zamanda içimize batarken güneş...üşücez ama söliyemıcez...sonrası olmaması gereken bı ton şey ihtimallerimizi camdan şişelerin içine koymak üzere katlıyoruz şimdi...sonrasında gidip bi kıyıdan denıze fırlatıcaz...henuz yaşanmamışın hüznuydu bu normalleşmemı bekleyen onca insana inat ben hep sever sahıplenır inanır sonra kaybeder sonrada çok özlerim... Bazen insan, hissetmek istemiyor, -ebılırdık diye cümleye başlamak da; hatta kimi zaman hafızasını sildirtmek istiyor o çok sevdiği filmdekı gibi, kimi zaman da, olduğu kadarıyla yetinmek nasılmış talim ediyor...şimdi aklından ne geçiyo öle merak ediyorum ki...sana dair zamanlarımı aldırıyorum düzenlı seanslara başladım...öle uzaksınkı bana çok sevdiğim adamların üzen yanlarını hatırlatıyosun...esasen dediğin gibi sen hiç bişey yapmıyosun...neyi tartışıp duruyoruz kı bız...çakıltaşlarının arasında kalmalıydı herşey...ben gelmemelıydım sen sölememelıydın dudağımın kenarından öpmemelıydın masal anltmamalıydın hiç renklı şekerlerden hiç bahsetmemelıydık...gerçeklerle yetinmelıydık...başka bı zamana hiç luzum yoktu...nedensızce mutlu olabılıyorduk enıhayetinde geçebılıyor olmasıydı önemlı olan ve geçiyorduda tek kışılık oyunlara arka dekorlar kuruyorduk içimdekı şehrin trenlerı senı getiriyordu sabahlarıma kı benım en çok sabahları canım acırdı...mutlu olabılıyorduk sorumsuzzca sevebılıyorduk hiç bişeyi düşünmeyip sadece nefes alabılme ihtimlımıze sevınebılıyorduk...pekı ya şimdi...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...