Ana içeriğe atla
eğer o sana verdiğim kutuyu acarsan ki ben bunu şiddetle önermiorum...paramparça yanlarımı görüceksin darmadağın zamanlarım hiçte çekici gelmez inan bana...uyandığım zamanlarda ne kadar çirkinim bilmiyorum oda arkadaşlarıma sormak lazım esasen ama fazlaca dağılmış olabilirim emin ol...çok yoruluyorum uyurken aklımın odalarında dolanan ayak seslerinden şehrlerimdeki sessizliklerden...avcumda sımkı tuttuğum bi parça gök yüzünüde kaybetmeme çabamdan...zaman geçiyoken ben gül kurusu çarşaflarımın içinde kendimle cebelleşirken çok yoruluyorum hatırlamadığım rüyalara hayıflanıyorum...sağımdan soluma dönerken sağ yanım sana yakın olsun istiyorum...uyuyorum şimdilerde ve uyudukça yorgunlaşıyo ruhum...uyanık olmak istedikçe uyorum...sana ait gecelerin sabahlarına uyanıyorum...ihtimallerler yaşıyoruz yaşayabilmemmiz buyuk bi ihtimal bir diğer günü ,bir başka sabaha uyanabilme ihtimallerimiz var olabilir pekala...küçük iskenderde demişya' aşık olmak bir ihtimal ikinci ihtimal ise intihar'...uzun yolculuklar yapalım beraber benim aklım bi sonraki günün güneşli olma ihtimalindeyken yanağım senin omzunn güvencesinde...zaman geçio bak yine geçti şimdide hiç durmuyo ki zaten...biraz daha sevsem seni zaman dursa biz dönerken...yollar sarfetsek beraber diyorum ya ne çok eğlenirdik bütün bi gün yolculuk yapsak sonra gece olsa sen masal anlatsan ben dinlerken uyuyakalsam yanımda nefes aldığını hisstsem nefesimi tutsam...yalan bile söliyebilirsin farketmez şimdi çok sıkkın zamnlarımdayım yeterki bütün saatlerimi uykuya kurban vermiyim zamnı yitirmek canımı acıtıyo sen bilemessin...gidicek bile olman umrumda değil inan herseferinde hep gider zaten bir diğeri...alışkın benim ruhum sen tasalanma yeterki şimdiki zamanda sev beni geçmiş gelecek çokta...değil açıkcası...şimdikji zamanım ol yeter fazlasına hiç lüzüm yok diyorum anlasana...hatta vazgeçtim eğer istersen o kutuyu bile açabilirsin ama başka birine anlatma olurmu eksik parçalarım var yitik zamanlarım içimdeki şehrin sessizliklerine dayanamaz başkaları karnaval zamanları bildiğin gibi değil ama tarçın rengi olur hayatlarımız sonra heryerde renkli şekerler heryerde çocuklar ve biz okadının en sevdiği şarkıları söyleriz ege rüzgarı yüzümüze değerken benim aklım senn ellerinde kalır gene...belki güneş bile çıkar evet evet kesin çıkar bahar geliyo şimdilerde heycanlıyız zaaten...bahar bitmeden benimle yolculuğa çıkmalısın kesinlikle...yağmur bile yağpar bakarsın beraber ıslanırız benim saçlarım ıslanırken ruhum hafifler nasıl çocuklaşırım bi görsen...evet evet benimle gelmelisin kesinlikle...bahar yeşiline ne çok yakışışak saçlarım uykum kaçtı tüm bunları düşünnce kanyak tadı geldi damagıma çok özlendi şimdilerde yine o kadın...aşık olduğumuz adamları camdan kutulara koyup çıktığımız yollar,her fatoğrafta birleşen parçalarımız gibi çok özlendi cancazım bahar bitmeden gelmeliyim ben yanına...canımın daha az acımasının tek nedeni varlığın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
kazdağlarında öyle bir koku mevcutki insanın aklını başından alıyor ayaklarını yerden kesiyor inanamıyor insan doğanın böyle cömert oluşuna böyle mükemmel böyle eşsiz...yer gök kokuyor arkadaş...zamanı geçmek üzere olan narenciye çiçeklerinin kokusunu yeni başlayan zeytin çiçekleri kovalıyor adeta arada akşam sefaları karışıyor hele birde yasemin eklendimi dayanılmaz oluyor her nefes alışınız başka bir karnaval başka bir şenlik...lakin ne dersem diyeyim anlatılmaz yaşanır bir durum...koku olayı çok karmaşık birşey zaten insanın içine işleyen böyle her birşeyi derinlemesine kadar hatırlamanıza yardımcı olan...malum taşınma telaşındayım bıkac zamandır eşyalarım orada burada toparlanmaya çabalıyorum gideceğim güne kadar en azından toplu kalma çabası benımkısı dun sevdiceğimin yeşil yakalı tşortu geldi elime benimkilere karışmıs...butun herşey boğazıma takıldı kaldı sanırsın yutkunmak ne hıç öğrenmemişim orada öluverıcem nefessızlikten...34 koca gun 34 upuzun gece geçmış 34 kes gunaymış 34...