Ana içeriğe atla
...biraz fazla şımarık zamanlarımda olduğumu kabul edebilme yetisine sahip olduğumu düşünebilirim pekala ki öle olduğum çevremdekiler tarafındanda bilhassa falbakmayı beceremeyen ve bütün kahvemi mahveden o adam tarafındanda onay görmüşken bu ruh halimi kabul ediorum...eğer o gün henüz soğumammış olupta pat die açtığı bide soğumuş die iddaettiği fincanımı açmamış olsaydı benim buyük bi hevesle kapamış olup içinden çeşit çeşit 3vakitler ne biliyim uzun uzun yollar adanmış iyilikler dua eden iyi niyetli yaşlı kadınlar alınacak haberler falan çıkarıcaktım...esasen bi zararı yoktu yaptığı bu hareketin benim ruhhalime aslında yanımdaki koltukta oturuyo olmasıda gayet güzeldi hernekadar renkli şekerleri yağdıramasada henüz...ki benim buna olan inancım ilk duyduğumdakinden daha az heycanlandırıyo beni...içtiğim en keyifli biralardı onun yanımdayken içtiklerim(((=şımar die yazmıorum bunları baştan söyliyim...esasen onun için fazla öneminin olmamasındanda kaynaklı olabilir zamanla zaten herşey değişiyo ve ben artık bünyemin buna çok daha fazla bağışıklık kazanmış olduğu gerçeğine seviniorum bikaç zamandır...ne güzel dimi herşeyi biraz daha mutlu olabilmek için yaparken ben bu aralar birazdaha hafif hissediorum ruhumu...biraz karışık olduğum gerçeğinide gözden kaçırmayanlarınız var tabi biliorum ama o benimle bağdaşan bi ruh halidir fazla telaşa lüzüm yok inanın bana...düşünmiim istiyorum artk yaşayalım gitsin fazla düşünnce butun sihri gidiyo masalların...farkettimki zaman sadece silikleştiriyo duyguları nefretleri yada aşkları iyi yada kötü olması şimdi kimin umrunda...bir diğeri yalan sölemesin istiyorum şimdi şuanda beni sevsin istiyorm fazla bişi değil esasen beraberken nefes almak gibi avuçlarımdaki çizgileri tanıması gibi beraber uyanmak gibi yeniden aşık olma ihtimalini tekrardan bünyede hissetmek gibi ne biliyim ...cümlelerim eksik görseydin gözlerim tammlardı oysa...düşündümde hiç bi önemi olmamalı kimse kimsenn herşeyi olamıo ennihayetinde şuanda bize dair ne varsa ben kabulediorum sadece...mutsuzluklar için bu aralar fazla boş vaktimin olmamasıyla ilgili bi durum korkma...sana çikolata aldım kimseye söleme içinden oyuncak bile çıkıo hemde...bana verdiğin sözleride unutma...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu  ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
acıların kadını tribinden çıkamıyorum şu sıra...zaten genel halim buydu hayatım boyunca son bıkaç yılda hayvan gibi çalıştığımı saymassak acıların kadını çizgimi aşmış salon kadını iş kadını gibi daha dolgun vede seksi kadınsı kimlikler edinmeye başlamıştım ki istifama iki üç kala sevdicegim gideli 10 koca gün olmuş ve ben yeniden acıların kadını duruşuma geri dönmüş durumdayım...para üstadım paran varsa herşeyin var demektir...lakin bir aşkın olmaya bilir birde iç huzurun e esasen bana sorarsan ikisi yoksa hangi çizgide olursan ol insan olma vasfını kaybediyorsun... hadi şimdi oturup parası olan zavallı aşağılık pislik zenginleri biraz ezelim...yok yok tamamen uykusuzluktan saçmalıyorum yada çok özledim... çok özledim lan 10 koca gün...acıların kadınına bağlamamın en buyuk sebebi...dun gittik biri nerdeyse benimkadar olmak uzere 5adet su kaplunbağası aldık yetmedı benım ıkı katım kaplumbağa heykeli aldık kaplunbağa havuzumun yanına...sonra bugun gıdıp 3 adet şapşal tavsik aldık...ın...