Ana içeriğe atla
ah bi anlata bilsem içimden geçenleri şöle oturp saatlerce ben anlatsam sen dinlesen ve eğer istersen kar bile yağar yada yağmasın kar falan ılık bi yaz olsun bu seferki kocaman bira bardaklarının dışı terlesin buğulansın sonra ben daha bi keyifleneyim sen dinle beni anlatmak istiyorum sahip olacağımızın hiç bi garantisi olmayan geleceklerimize dair hayallerimizden puzzlelar yapalım bozup bozup yeniden yapalım yorulana kadar ben anlatıyım sen dinle sonra ılık rüzgarlar değerken yüzümüze benim ellerim senin avuçlarında olsun bi cırcır böceklerini bide senin nefesini duyayım yeter sonra kısa yada uzun farketmez benimle yolculuk yapmalısın kesinlikle sabahlara kadar film izlemeliyiz seninle inan bana bunları yapmalıyız ben uyurken ellerin dolanmalı saçlarıma ki yanımda olduğundan dah bi emin olayım...ama vakitlerimiz yetmiyo ki tüm bunlara...nasıl sıckatı bugün yediğimiz simitler bide çaylarımız geç gelmemiş olsaydı eğer herşey tam anlamıyla bi mutluluk anına denk gelmiş sayılabilirdi bu şehrin en işlek sokağındaki bandonun çaldığı şarkılar yayılırken diğer sokaklara benim aklımda neyi kutluyo olma ihtimalimizin olduğundaydı..henüz bulamamış olmam içimdeki kentde bi festivalin tamda o anda başlamış olmasını deiştirmedi soğukta olsa hava pekala sıcaktı ellerim...içime işleyen bişeyler var bu aralar kötü olduğunu söleyemem ama hiç tekin değil biliorum bu haller sonrası hep bi durgunluk hali hadi hayırlısı...o adam bu kes gitsede hiç gelmemiş olma ihtiali ahatlatır içimi...onadair bi yanım varmıdır hala onuda bilmiorum...düşündümde yanlış bizamanda yanlış bi yerde duruo ve çok yanlışyöne bakıo...busefer sen daha çok üzülürsün umarım kendini boşuna üzmessin ben artk eskisi kadar iyi değilim...bi tek zaman yitmesin istiyorum şimdilrde kendime bukadar yakınken uzun zamandır ilk defa gidebilme ihtimallerini sıralıyorum korkmadan...bir diğerininn gitme ihtimali artk okadarda acıtmıyo canımı daha başka tarafından bakıorum şimdi yaşayabilme ihtimallerimize...sana diyorum 3.tekil şahsı hayatımın bak nekadar önemli biyere koydumseni hihii şımarma hemen geri alırım...esasen yanlızda çıkılabilir pek ala yolculuklarada bence sen kesin gelmelisin bu yıl benimle yolculuk yapmalıyız...2. yarısında uyanıcağım bi uykuya yatıp kalktığımda yarım romanımı bitirmek gibi planlar kuruyorum ve tek dileğim akşam yemeğinde sevdiğim çorbanın olması

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...