Ana içeriğe atla
gökyüzüm olurmusun benim???yada nebiliyim ne olmak istersen bana ait veya benim dahil olabileceğim herhangi bişey...bilmiyorum birazda sen düşün bul bişeylerde oluver bi zamet...çok ihtiyacım var lakin çok yabancı olmasın istiyorum biraz tanıdıklardan olsun biri bişey olucaksa...ama nasıl olucanı bilmen gerek...mesela kahve olucaksan şekersiz olmalısın şekerli olucaksan illa ozaman az şekerli bi havan olucak bölesi daha çekici gibi..hihiii...hani çok özlenn biyere tek kişilik bi biletim var cüzdanımdada sözkonusu olan yere değilde daha çok daha uzak bi yerlere gidesim var buaralar..sırf birilerinden hiç bişey olmıcanı bilio olmamdan kaynaklanıo olsa gerek...nerdeyse aralık ayında tşört gilcek kadar küremiz ısınmış sanırsam..oysa ilk okulda öğrettiklerine göre kar yağıo olmalıydı sevgili yurdumun belli yerlerine...tırnaklarımı yemeyi bıraktım bu aralar renkli ojeler bile sürüyorum hatta...fazla bi değişiklik yok bunun dışında okula gitmıorum bi kaç gündür kahveyi daha az içiyorum daha az düşünüyorum ama daha çok canım sıkılıo...zamanada takmıorum kafayı artık eskisi gibi valla...bide lanet olayı var üzerimde ...ihiihii...bütün aşık olduğum adamların çok uzak bi yerlere gidiyo olmaları tamamen tesadüf oysaki anlatamıorum bunu kimseye...tarçınlı sabunumu çok seviyorum asuyada alıcam çok sevincek eminim....çok şekerli zamanlarımdayım esasen bu aralar...çikolatalar şekerler var aklımda...bide bol fındıklı kremkaramel...şekersiz bi türk kahvesi yanında çikolatalı lokum tanrım biri beni acilen tutmalı...ihihii...hiç şansı yok...içimde biyerlerde bişeyler eksik bense görmemzden geliyorum resimdeki boşlukları..yapamadığım onca şey içinde yapabildiklerimin azlığıyla eziliorum sadece...çok fena planlar yapıorum gene kendime dair eski yorgunluklarım aklıma gelioda canım sıkılıo gene...lekin bişeyler yapmak gerek biliorum...birinn bişeyler yapmsı lazım benim için...sona oturum kahve içmeliyiz keyifle...fotoraf çekmeliyiz...belki başka biyere bile gitmeliyiz...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
...belkıde haklıydı bırçoğu...belkıde ben fazla heycanlanmıştım -ebılırdık dedeğimiz herşeye...ve belkıde ben hıç gereği yokken olmanı istemıştım...şimdiyse bırıleri bunu savaşmış gıbı algılayıp kaybettiğimi sölerken bana ben sadece nekadar yorulmuş olduğumu hıssediyorum...çokta dışında bırınn vazgeçmememi sölemesine şaşırarak hemde...neyden nasıl vazgeçilmesinki...bırıleri çoktan başka bı gezegene gıtmişken...avuçlarımdakı soru işaretlerı artık çok daha fazla ağır gelırken...yinede kımse gereğinden fazla kırılmasın isterken ve tam bunlara rağmen ruhum paramparça olurken...susarken konuşmak isterken...yokken...var olmanı dilerken...en çok kendine güvenırken ona inanmak isterken...saklarken herkesden...incinirken...diğeriyken...severken...uyurken...sabah olurken yalnızken...dokunurken...beklerken...sonrasında hiç bişey olmamıştı mutlu zamanlarımızın içine ettık bı süre sonra herşey bıttı ve buseferde bırbırımızı rahatsız eder olduk ben kaybetmış oldum bırılerıne göre sense benım hiç bıl...
...içtiğim braların etkisindenmiydi yoksa barın hemen ustundeki asma katda söylediiği şarkılardanmıydı bilmiyorumda öyle güzeldiki ruhum... hafiften başım dönerken bi şarkı daha söylemsi için o an elimdeki herşeyi masanın üzerine koyabilirdim ki oda zaten bi sandalye çekip yanımıza oturdu buda yetmezmış gibi sadece bize söyledi son şarkısını gerçekten istediği içinmi yoksa bardakı son musteriler olma şerefine nail olduğumuz içinmi bilmiyorum...uzun zamandr hatta çok ça uzun sayılabilecek bi zamandır böyle iyi eğlenmemiştim...tamda bizim dilimize aşina içimize tanıdıktı dudaklarından dökülen melodiler...ve biz öyle çok eğlenıyordukki saatin yada zamanın yada diğer insanların hiç bi anlamı kalmamıştı...sadece o biz ve biralarımız bide tuzlu fıstık kabuklarımız...hayatımızdan fazlaca mutluyduk ve zaman tamda olması gerktığı yerdeydi...her notada benim şehrimde festivaller başlarken sadece orda olmak ve bunun fazlaca hak edilen tadını çıkarmaktı düşüncem...tek düşüncemdi elleri...nedenin...