...kendi kendine buyüyen hikayeler sonunda kimseyi dışarıda bırakmaz...kendi hikayemin içine dahil olsam keşke bende diskalifiye edilmişliigin buruk tadı...şuanda içimden gemiler kalksa bilmediğim harikalar diyarına...hahhaaa ne hoş olurdu belki daha az canım sıkılırdı orda geçen bi hafta sonu...trende olur hiç farketmezz lakin ucuz olsun yeter...fazla bişey istemm genelde hayattan ve ona dair olan tüm büyük güçlerden...benim deliliklerime katlanıcak hatta belki katılacak bir diğeri yeter sonra bide puantiyeli şensiye bu kente çok yağmur düşüyo...sona bide renkli şekerler aslında bide sıcak şekersiz bi kahve serin bi güvertede içilen... tek kişilik oyunlar sıkıcı olmaya başladı bu günlerde...bir diğerinden kaçtığıma kesin kanaat getirmiş bulunmakla övünüyorum şimdilerde...içim sıkkın ama ruhum dahabi hafif gibi sanki...fazla bişey istememiştim oysa okente kar yağdığında gitsem gökyüzüne bakarken suratımda erise kartaneleri ellerim üşürken ruhum sıcacık olsa eskisi gibi...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar