zaten eksikti tüm zamanlar ve biz hep fazlaydık birilerinede hep kendimizi yetersiz gördük nedense...bırakıp gidenler aslında hep kendilerinden kaçmış...terkedip gittikleri kendi ruhlarıymışşş...çoğaldını sandımız anlar hep eksilmiş anlam zaten silikmiş onunlayken hayat daha bi anlamsızmış...genede acıtırmış canını,yüreğin en çok kendini acıtırmış...anlamaya çalışmak bile anlamsız uzun zamandır bir varmış biri yok olmuş için ezilmiş zaman yitmiş en çok ben acıtmışım yine tenimi okakuda zaten artık uçmuş...geçmiş herşey ama hala havada asılı kalmış tüm sölenemeyenler...
neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
Yorumlar