bu kentin duvarlarını sokaklarını ve tümkötü binalarını boyayasım geldi bu gün...içimdeki kente elimdeki renkli balaonları salı verdiğimi insanların ençokta küçük kız çocuklarının nekadarda mutlu olduklarını varsaydım...sona yürüdüm bikaç zaman sona durup dinlendim onu gördümde görmemezlikten geldim o pastaneye uğradım dilenciye para verdim büfeden sakız aldım naneli hemde tranvaya bindim aynı şarkıyı dinledim üstüste 3kez...içimddeki kenti terketme planları kurdum insanları seyrederken...ne çok yorgun ruhum bu kente dair mutsuzluklardan ...ona bıraktım zaten ona dair tüm hatırladıklarım oda yabacı aslında tüm sokaklarına bu kentin uzak zaten kendine bile her zaman...genede onabıraktım tüm sevdiğim tarafik ışıklarını çıkmaz sokaklarını köşebaşlarını sevdiğim banklarını buşehri ona bıraktım...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar