bu kentin duvarlarını sokaklarını ve tümkötü binalarını boyayasım geldi bu gün...içimdeki kente elimdeki renkli balaonları salı verdiğimi insanların ençokta küçük kız çocuklarının nekadarda mutlu olduklarını varsaydım...sona yürüdüm bikaç zaman sona durup dinlendim onu gördümde görmemezlikten geldim o pastaneye uğradım dilenciye para verdim büfeden sakız aldım naneli hemde tranvaya bindim aynı şarkıyı dinledim üstüste 3kez...içimddeki kenti terketme planları kurdum insanları seyrederken...ne çok yorgun ruhum bu kente dair mutsuzluklardan ...ona bıraktım zaten ona dair tüm hatırladıklarım oda yabacı aslında tüm sokaklarına bu kentin uzak zaten kendine bile her zaman...genede onabıraktım tüm sevdiğim tarafik ışıklarını çıkmaz sokaklarını köşebaşlarını sevdiğim banklarını buşehri ona bıraktım...
...genel olara kendimden pek memnun değilim şu sıra...kendimle ilgili sorunlarım var kendimden sıkıldığım zamanlar kendime gelmem gereken anlar var...hayat sabah kalkıp gıyınıp dukkana gelmek gun boyu ınsanlara gulumsemek personelın abuk subuk ıstek ve saçma sapan tavırlarına maruz kalmak patronlara gereksiz laflar anlatmak para saymak ışıkları kapatıp taksı çağırmak taksıcının ona göre çok önemli bana göre çoğu kez anlamsız kalan hayat eleştırılerını dınlemek eve gıtmek herkul nereye ışedı çıka nereye kustu telaşından sonra abuk bı tv dızısı karşısında uyuyakalmak oldu...yatagın uzerındekı temız çamaşırlara hergun bır yenısı eklenıyor ve ben ıçerısınden bı çorap bır hırka alıp oldukları yerde bırakıyorum onları...akşamları çok yayılmışlarsa bırazcık daha kenara ıttırıyorumkı banada yer açılsın dıye...eskıden bıseyler cızerdım arada da olsa...çiçek yetiştirirdım kıtap okuduğum zamanlar vardı mesela...bıyerlere gıdıp bı bıra söyleyıp eskı bı arkadaşı bekledığım bıkaç zamanım vardı...ruh...
Yorumlar