sessizliğin kanatır kulaklarımı tek kelime etmeden gittinde hiç düşünmedin içimde yıkılan şehri...renkli kelebekler toplamıştım sana hemde geceydi içimdeki şehirde vakit...hiç kelebek topladınmı çocukken sen...nasıl tutacağını bilmezsen paramparça dağılır kanatları avucunda...rengarenk tozlar yapışır ellerine...yeniden tırtıl olur gözünn önnde fazlada yaşamaz zaten ölür en nihayetinde...çocuk kalbin ezilir...kelebekler yok bu şehirdeşimdi herşey yok olmuş gibi zaten şimdilerde...renkli yamalar diktim beceriksizce tüm parçalanmış aşklarıma o adam giderde kokusu kalır bitek geriye...çıldırtır çileden çıkarır sinirini bozar incitirde insanı birtürlü geçmez...boncuklar taktım saçlarıa onlar bile öğle eğreti durduki bu hyalime içim acıdı...zaten acır benm içim hep...ağlayan çocuğa,giden otobüse,özlenn dosta,terkeden sevgiliye...sözcükler topluyorum,mutsuzluklar biriktiriorum,mutlu zamanlardan konserveler yapıorm,tırnakjlarımı yiyorum,saçlarımı topluyorum inadına,sokaklara giriorum hep aynı yere çıkan,insanları izliorum...telaşlı,mutsuz,donuk,mutsuz gülen yavaş asalak salak güçlü ama bıkkın aşık yorgun aldatılmış aldanmış...arada kusasım gelio bu şehrin en yükek yerinden aşaya..tüm içimde kalanları hiç görmediin mutsuzluklarımı bana bıraktıklarını yediğim şekerlemeleri duyduğum yalanları...içimdeki seni kusasım gelio...
Birdaha asla eskisi gibi olmayacaktı artık ve biz bunun ağırlığının altında kalmış paramparça ruhlarımızla devam etmeliydik...belkide devam etmemeliydik henüz bilebildiğimiz zamanlarda değildik...ülkelerde savaşlar başlayıp biterken hala yeterince inandırıcı gelmiyordu ölü insan vücutları...hayatımız manipüle edilmiş bi haber tadında olmaya başlamıştı...ve hiç olmadığımız kadar hırçındık artık hatanın her defansında bir diğerimizde olduğuna inanmak isteyen yanlarımız birbirinizi seven yanlarımızın çürüyor olmasını fırsat biliyordu sanki...acımasız birşeyler vardı ve biz hiç birşey yapamaz durumdaydık...birbirimizden bunca uzak yerlerdeyken biz bile hiç olmadığımız kadar acımasızlaşmıştık artık...o beklenen gün gelmiyordu dahada kötüsü gelmeyecekti de ve artık ikimizde bunu biliyorduk...yinede dilimizin ucundakiler bir diğerinden çok kendimizi fazlaca acıtacak cinsten olduğundan birtürlü çıkaramıyorduk kelimeleri...kelimeleri derleyip toplayıp düzgün cümleler kurmanın derdındeydık ...
Yorumlar