Ana içeriğe atla
ve yaz dedi yazabildiğince...anlatmaya çalışma anlamazlar bunca zaman anlamamışlar...sen yaz sadece tutamadıklarını anlatmak için değil yazmak için ennihayetinde yazabildiğin için...boşluklarını kayboluşlarını kaybettiklerini ençokta korkularını...sessizliği renkleri...birde kahve falında göremediklerini...mutlu zamanlarını genede içini burkan anlarını aldatanlarını inanmadığın yarınlarını kurduğun hayallerini aşık olduğun adamları...yaz dedi...suss konuşma sadece yaz anlatmaya çalışma anlamamışlar bunca zaman anlamazlar da zaten sen yaz yazabildiğine...sustum sonra bende başladım tüm yitirdiklerimi yazmaya...onu bunu herşeyi...yediğimiz elmaşekerlerini yaptığımız pastaları içtiğimiz biraları söylediğimiz şarkıları oturduğumuz kumsalları verdiğimiz sözleri onu bunu herşeyi yazdım bende...içimdeki çocuuğun kanayan avuçlarını oysa kan tutardı beni dizlerim kanarken...içimdeki minik şeytanları kovaladım bugün bide yemeğin içindeki soğanları ayıkladım gene bitiremedim yarım bıraktığım resmi...susmak bir gidişi kabullenmekti farkındayım herşeyin o giderken susutum bende yazdım sadece onu bunu herşeyiii gidenleri kalıpta hayatına küsenleri varlığı yokluğu bir olanları düştüğüm patikaları sölemediğim yalanları...kopkoyu kahveler içtim insanlara gülümsedim yazılar yazdım duvarlarıma uyudum uyandım bitek iyi niyetimi kaybetmedim hala...birbirimizden ençokta kendimizden sıkıldık sanırım...daima ileri doğru yaşanacak ama ancakgeri dönüp bakılınca anlaşılacakk herşeyyy...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

...çok fazlaca mutsuz olmanız için sebepleriniz olabilir,ağlamak için haklı nedenleriniz,çıkmayan yollarınız,yaşamak istemediğiniz zamanlarınız,kurmak istemediğiniz cümleleriniz...ve siz...sadece ve yeg den kendinizsiniz...başka nedenler bulmak için son bi çabanız kaldıysa içinizde hissedebildikleriniz için tanrıya şukretmekle başlayabilirsiniz...hissettiğiniz tek bi sıcaklık tüm hayatınıza bedel hayallerinize destek başarılarınıza neden demek olabilir belkide...ki ben tamda şu sıra bana armağan biri için teşekkür ediyorum tüm evrene...her defasında yenıden masalları sevdirdiği için inancımı yenılediği hayallerimi desteklediği için varlığının uzaklıklar yada zamanla ölçülemediği için başarılarıma neden hayatıma renk olduğu için...kazanmak yada kaybetmek değil var olabilmek ve kendin olabilmekti önemlı olan...bilmediğimiz savaşlara dahil edildiğimizde ve çokça üzüldüğümüzde birileri tarafından her defasında incitildiğimizde...ençok kahkahalarımız geliyo kulağıma bide hep var olucağına
oysa kimseden acısını çıkarmak gıbi bi niyetim yok...evet bi acım var ama bunu heleki sevdiklerime ödetmek değil amacım...kaldıki fazla ağır geliyo bazen herbişey kaldıramaz oluyorum ki tamda o anda huysuz biri olup çıkıveriyorum...telaşımın nedenı geç kaldığım onca şeyin bedeli gibi esasen...başka bi sebep bulamıyorum...ilaçlardanmı bu gerginlik bu mutsuzluk acaba...ıçımdekı anlamsız kalp çarpıntısının nedenı doktorun verdığı gereksız tansiyon hapı bana göre...yada kahveyi azaltmış olmamın bı etkısıdır kım bılır...sıkılıyorum herşeyden her durumdan her andan...yetiştirememkten korkuyorum hıçbır şeyı ve kendımı...neye uzatsam elımı eksık kalıyorum bır dığerıne yapamıyorum ışte...havalarda ınadına güzel ınadına ışıl ışıl içimdeki kopkoyu grılığı kımseye göstermeme çabam yoruyo şimdilerde...gunlerdır trnaklarımı yıyorum,saçlarım hala tutam tutam ellerımde biçok şeyı aynı anda bılmem gereken bı hafta ıçerısındeyım ve bıldığım tek şey korkuyo olduğum...gözlerine değmemek ıçın ınsanlardan
Kilometrelerce ne demek biliyormusun...hiç hayatında kilometrelerce uzaktayken ile başlayan cümleler kurdunmu.muhtemelen kurmamışsınız yada en azından kısmet olmuşta birkez öylesine bi laf etmişsen hatırlamayacağın kadar önemsiz bi konuda falandır herhalde.ben bu koca seneyi kilometrelerce uzakta geçirdim ondan ve kendimden ve geriye kalan tüm hayatımdan kilometrelerce uzakta...bir adım yaklaşamadan üstelik ne ona ne hayatımıza... Kilometrelerce ile başlayan onca kelime...tükendik...ne desem boş ne desem fazladan anlamsız kaldı...hayatımda kocaman bir anlam kayması öylece kalakalmış haldeyim...onsuz yaşamak hep eksik kalmak hiç yetememek gibi insan dandik bir film sahnesine ne kadar ağlar ki ... evet ben her daim sulu göz bir insandım Onu da al koy bir kenara...insan hiç uyuyamadığı gecelerden hiç uyanmak istemediği sabahlara nasıl uyanır uyanırmış...uyur uyanık yarım yamalak eksik gedik öyle böyle yaşarmış işte ne kadar yaşamaksa nasıl yaşamaksa kitap okuyamadan sevgiliye sarılıp uyu