renkli harflerle yazılar yazmıştık;ençokta kırmızı yakışmıştı yarım yamalak hayallerimizin üzerine...yada ben ençok kırmızı harflerle yazdıklarımızı şevmiştim, şimdi hatırlamıyorum...sonra giderek koyulaştı tüm renklerimiz.yanlızlığa bayandı tüm hayalettiklerimiz...sözcüklerimizide tutamadık;verdiğimiz sözler gibi dağıldı hepsi...bizde dağıldık ardından sağa sola...daha kolaydı sanki herşey sadece biz farkında dieğildik,oysa nekadarda ağır gelirdiomuzlarımızdaki yük...yaşamak gerekliymiş ozaman kaçtıığımız ne varsa yeni yeni anlıorm ben... 3yanlış 1doğruyu götürür ama tersi olmazdı hiç bir zaman...şimdi inadına kzıyorum hayatı belki kazanırım diye;kazanamadıkça kazıyorum kazıdıkça kaybediyorum...2si çıksa 3.sü yokoluyo yoruluyorm,duruyorum,şaşıyorum kendime...koşma isteği gelip oturuyo içimehıhh sanki yetişebilecekmişim gibitüm kaçırdığım trenlere,vapurlara,otobüslereaşklara...sonra vazgeçiyorm,içimdeki sesle inatlaşıyorum bi süre...cebelleşiyorum,uğraşıyorum kendimle...sonra yine yoruluyorum,duruyorum,şasıyorum bikerde daha kendime...zaman kendim ve kendim dışındaki herşeyle cebellerek geçip gidiyo...en çokda kendimle cebelleştiğim zamanlar daha bi yorgun düşüyo ruhum...duruyorum sonra yeniden başlıyo herşey...aklım gibi saatimde taklı kalıyo bazen biyerlerde...ama biri gelip bızıklıyo hemen ve farkında olmak zorunda bırakıyo beni hayttaki tüm kötü anların,mutsuz zamanların, yaşanmamışlıkların...oysa tüm farkındalıklar yoruyo beni...o farkında bile değil tüm bunların...farkında olduğum biçok şeyin farkında olmama gibi bi özgürlüğümün olmasını istiyorum çoğu zaman.herfarkına vardığım şey bir öncekinden ağır gelmeye başladı sanırım...içiniz rahat olsun mutsuz zamanlarında mutlu anlarımız kadar bizim olduğunun hala farkındayımmm...
neçok özlüyorum bazı zaman onu...ne çok sevmiş yüreğim gözlerini...ne çok alışmış tenine ruhum...yabancı biri oluşundan şimdilerde gözlerimi dolduruyor hatırlattıkları...zaman ne hızlı ne acımasızca geçip gitmiş yanıbaşımızdan...bırden bambaşka şehirlerde bambaşka insanlar olarak buluvermişiz kendimizi...oysa bazen daha dun havuçlu tarçınlı kekin kokusuna karışan muhabbetlerimiz varmış gibi daha dun sol omzunda uyuyakalmışım gıbı...uyandığımda çoktan gıtmıştın ve ben çok başka bır hayattaydım senden ısık yılı uzakta...ınsan herşeye alışıyor lakin...gidenin yeri muthış bır hızla doluverıyor...unutulmuyor belki ama geçip gidiyor tum önemli gibi görünenler...ve bir adam çıkıp paldır küldür giriveriyor hayatıma...senın elllerimi tutamadığın tum deniz kenarlarında ellerimi tutuyor senın yatamadığın uykularda bana sarılıyor...benden önce hep eksikmiş hep yarımmış gibi seviyor benı...öyle tanıdık geliyorki sevgisi tıpkı benım senı sevdiğim gibi tanıdık bi his ve ben sırf bu hıs ıçın bıle seve...
Yorumlar